Kripto paraların hukuki durumu ve işlemlere konu edilmesi konularında önemli gelişmeler ve tartışmalar yaşanmaktadır. Teknolojinin etkisiyle ortaya çıkan kripto paraların, mevcut hukuki çerçevenin dışında bir varlık olması, birçok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Unal&Partners Hukuk Bürosu olarak, bu yazımızda, kripto paraların hukuki statüsü, Türk mevzuatındaki yerleri ve işlemlere konu edilmesi konularında detaylı bir değerlendirme yapacağız.
Kripto Para Nedir?
Teknoloji ve bilişimdeki ilerlemeler, ekonomiyi etkileyen önemli değişikliklere neden olmuştur. Bu değişiklikler arasında en dikkat çekici olanlardan biri, dünya genelinde yeni bir para birimi olarak kendini gösteren kripto paralardır. Kripto paralar, herhangi bir kurum veya kuruluşun denetimine tabi olmamalarıyla bilinse de, transferlerin, alım-satım işlemlerinin kolaylığı ve düşük maliyetli olmaları nedeniyle tercih edilmektedir.
Bu sanal para birimleri, blockchain adı verilen bir teknolojiyle oluşturulmuş olup, fiziksel bir varlık taşımazlar ve merkezi bir otorite veya kamu kurumunun denetimine tabi değillerdir.
Kripto paraların piyasaya sürülmesiyle birlikte birçok hukuki tartışma ortaya çıkmıştır. Kripto paralar hakkında henüz herhangi bir hukuki düzenleme olmamakla birlikte, gelecekte devletlerin, en azından kendi sınırları içinde kripto para birimleri konusunda belirli yasal düzenlemeler getirmeleri beklenmektedir.
Kripto Paraların Hukuki Durumu
Türk hukuku açısından, kripto paraların ve bu bağlamda Bitcoin'in tam olarak tanımlanabilecek yeterli kavramların bulunmadığını söylemek yerinde olacaktır. Kripto paraların mevcut tanımlar içinde en çok benzerlik gösterdiği alanlar şunlardır:
Para Olması Açısından: Türk Borçlar Kanunu'na göre para, bir ülke tarafından piyasaya sürülme ve o ülkenin yetkili makamları tarafından kabul edilme unsurlarını taşımalıdır. Kripto paralar herhangi bir ülkeye veya otoriteye bağlı olmayan bağımsız bir niteliğe sahiptir, bu nedenle mevcut para tanımına girmemektedir.
Elektronik Para Açısından: Elektronik paralar 6493 sayılı Yasa kapsamında ele alınmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yetkilendirilen kişilerce ihraç edilmelidir. Ancak Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu, Bitcoin ve diğer kripto paraların elektronik para olarak değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir.
Eşya Olması Açısından: Türk Medeni Kanunu eşya kavramını tanımlamamıştır, ancak cismani bir varlık olması gerektiğini söyleyen görüşler vardır. Kripto paraların cismani bir varlık olmaması nedeniyle hukuken eşya olarak nitelendirilmesi zordur.
Menkul Kıymet Açısından: 6263 sayılı Kanun menkul kıymetleri tanımlar, ancak kripto paralar bu tanıma girmemektedir.
Türk mevzuatı, kripto paraları tanımlamak konusunda yetersiz kaldığı için kripto paraların hangi mevzuat kapsamında değerlendirileceği ve hangi denetleme kurumuna tabi olacağı belirsizdir. Sermaye Piyasa Kurulu'nun bu konuda adımlar atması muhtemelen yakın bir gelecekte olacaktır.
Ancak, Türk hukukunda henüz belirli bir düzenleme olmaması, kripto paraların hukuki işlemlere konu edilemeyeceği anlamına gelmez. Bu paraların yaygın olarak kullanılması, büyük şirketlerin alışverişlerinde kullanmaya başlaması, hukuki uyuşmazlıklara neden olabilir. Bu nedenle, kripto paralarla ilgili düzenlemeler hukuki zemin, yargı kararları, uygulama ve hukuk doktrini çerçevesinde şekillenmektedir.
Kripto Paraların Hukuki İşlemlere Konu Edilmesi
Kripto paraların sözleşmelere dahil edilip edilemeyeceği konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Türk hukuku içinde kripto paraların belirli bir alana tam olarak dahil olmamış olması, somut duruma göre değerlendirmeler yapmayı gerektirir.
Sözleşmelere Konu Edilebilmesi: Türk hukukunda temel kabul edilen prensip, sözleşme serbestisi ilkesidir. Taraflar, sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler. Yani, taraflar sözleşmenin şartlarını ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olmadığı sürece serbestçe düzenleyebilirler. Bu nedenle, bir sözleşmede karşı edim olarak Bitcoin veya başka bir kripto paranın yer alması mümkündür. Ancak hukuken para ödeme edimi olarak kabul edilmemesi muhtemeldir; çünkü bu, kendine özgü bir edim olarak değerlendirilecektir.
Konu hakkında 16.04.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’, ödeme hizmetlerinde ve elektronik para hizmetlerinde kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasını ve ödeme kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin işlemlere aracılık etmelerini engellemeyi amaçlamaktadır. Yönetmelik, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanarak hazırlanmıştır. Yönetmelik uyarınca, kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulan ve dijital ağlar üzerinden dağıtılan, ancak yasal para, kayıtlı para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder. Yönetmelik, kripto varlıkların ödemelerde kullanılmasını ve bu konuda hizmet sunulmasını yasaklamaktadır. Ödeme hizmet sağlayıcıları ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ticaret hizmetleri sunan platformlarla işbirliği yapamazlar. Yönetmelik 30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve uygulanmasından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı sorumludur.
İcra Takibine Konu Edilmesi
Kripto paraların icra takibine konu edilip edilemeyeceği de değerlendirilmelidir. Kripto paraların parayla ölçülebilen değerlere sahip olmaları ve kanunen haczi yasaklanmamış olmaları nedeniyle, borçluya ait kripto paraların teorik olarak haczedilebileceği söylenebilir.
Borçlunun kripto paralarının bulunduğu hesaba haciz ihbarnamesi gönderildiğinde, banka hesabına bakar ve oradaki kripto paraların karşılık geldiği TL miktarı üzerinden haciz uygular. Türkiye'deki yerli kripto para borsalarına İcra ve İflas Kanunu'nun 89’uncu maddesine dayanarak gönderilen bir yazı ile yerli kripto borsaları, borçlunun kripto varlıklarına ilişkin bilgi verirler. Bu bilgilere dayanarak borçlunun kripto varlıklarının değeri belirlenir ve haciz işlemi uygulanır.
Ancak yurtdışı kripto para borsalarında paranın tespiti konusunda düzenleme olmadığı ve uluslararası işbirliği eksikliği olduğu unutulmamalıdır. Kripto paraların TL karşılığı takibe konu edilebilir, ancak kambiyo senetlerine özgü takipte para alacağı söz konusu olduğundan, kripto paraların bono, çek gibi senetlere konu edilemeyeceği akılda tutulmalıdır.
Miras Bırakılması
Kripto paraların henüz net bir şekilde nitelendirilmemiş olması, bunların bir "değere" sahip olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle, Bitcoin miktarı ve diğer kripto paraların miras bırakılabilir olduğu kabul edilmektedir. Ancak, kişinin kripto paraya ilişkin cüzdan/şifre bilgilerini miras sözleşmelerine dahil edebilmesi için bir yol bulması gerekebilir. Blockchain sistemi içinde kripto para sahipliğinin ölümle ilgili olarak uygun şekilde düzenlenmiş olması da önemlidir.
Kripto paraların hukuki düzenlemeler ve işlemlerle olan ilişkisi, gün geçtikçe daha fazla önem kazanmaktadır. Türk hukuk sisteminde henüz tam anlamıyla tanımlanmamış olmaları, bu alanda belirsizliklere neden olmaktadır. Ancak, Unal&Partners Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize kripto paraların hukuki boyutları konusunda rehberlik etmekte ve gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Bu konuda daha fazla bilgi veya hukuki danışmanlık ihtiyacınız varsa, lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Unal & Partners Hukuk Bürosu